Küresel Lojistik Trendleri Ve Değişen Pazar Dinamikleri, teknoloji geliştikçe sektörlerde de köklü değişiklikler meydana geliyor. Küresel lojistik sektörü bu alanlardan bir tanesidir.
Bilgisayar ve internet çağının içindeyiz. Dünya genelinde alışverişler artık internet üzerinden cep telefonları ile yapılıyor. Mal tedarikleri de aynı şekilde çoğunlukla internet üzerinden sağlanıyor.
Endüstri 4.0 çağına girdiğimiz bu günlerde otomasyon sistemleri fabrikalar da dahil olmak üzere üretimin her alanına girmiş durumda. Artık geleneksel sanayi sistemleri oldukça eskidi ve birçok ülkede kullanılmıyor.
Günümüzde artık insanlar kendi ülkelerinde üretilen ürünleri pek satın almamaktadır. Çünkü birçok ürün bütünüyle tek bir ülkede üretilmemektedir. Mesela dünyaya ihraç edilen bir otomobilin direksiyonu Fransa’da, motoru İtalya’da, kaportası Çin veya Hindistan gibi ülkelerde üretilmektedir. Diğer otomobil parçaları içinde aynı şey söylenebilir.
Küreselleşme kavramı yalnızca ekonomik anlamda ele alınmaz. Aynı zamanda; sosyal, kültürel ve siyasal olarak da gelişmeyi ifade eder. Günümüzde kapalı ekonomiye sahip olan ülke pek kalmamıştır. Olan ülkelerin ekonomisi de oldukça kötü durumdadır. Yani ülkeler ister istemez küresel ekonomiye ayak uydurmak zorundadır.
Küreselleşmenin artması ile birlikte ülke sınırları gün geçtikçe birbirine daha da yakın hale gelmektedir. Küresel ticaretin artması, bir takım sorunları da beraberinde getirmiştir. Mesela artan talebi karşılayacak üretim sistemleri gibi. Çünkü artan ihtiyacı karşılamak adına, geleneksel yöntemler günümüzde işe yaramamaktadır.
Rekabetin de hiç olmadığı kadar zorlu olduğu küresel ticarette, daha verimli ve daha hızlı üretim yöntemleri tercih edilmektedir. Tüm üretim ve lojistik sistemlerin otomasyon sistemleriyle yürütülmesi gerektiği gibi.
İşletmeler aynı zamanda artan üretim talebiyle birlikte artan maliyeti kontrol altında tutmak zorundadırlar. Çünkü üretim ve maliyet finansmanı dengelenmezse, yapılan üretimin anlamı kalmayacak, firmalar üretim yapamayacak hale geleceklerdir.
Yani otomasyon sistemleri ve teknolojinin üretimde ve dağıtımda kullanılması zorunlu hale gelmiştir. Devasa hacme sahip olan operasyonların yalnızca insan gücüyle yürütülmesi imkansızdır.
E-ticaret kavramı hayatımıza internetin yaygın olarak kullanılmasıyla girdi. Öncelikle gelişmiş ülkelerde hayata geçti. Yıllar geçtikte tüm dünya tarafından benimsendi ve yaygın olarak kullanılmaya başlandı.
Dünya genelinde birçok kişiyi etkileyen pandemiyle birlikte daha da önem kazandı. Günümüzde ise E-ticaret sektörü dev bir Pazar haline geldi. E-ticaret; sanal ortamda sipariş edilen ürünlerin, fiziksel olarak tüketiciye ulaştırılmasıdır.
Son yirmi yılda E-ticaret sektörü, perakende sektörünü değiştirmiştir. Hatta kökten değiştirdiğini söyleyebiliriz. Sektörde talep arttıkça, perakende sektöründeki dağıtım alışkanlıkları da değişmiştir.
Lojistik sektörü, yeni nesi lojistik merkezlerinin kullanımına ağırlık vermek zorunda kalmıştır. Çünkü geleneksel yöntemlerle dağıtım artan talep karşısında yetersiz kalmaktadır.
E-ticaretle birlikte ortaya çıkan online platformlar, birçok tanınmış markanın iflas etmesine neden olmuştur. Görüldüğü üzere yeni ticaret düzenine ayak uyduramayan ve değişimi yakalayamayan firmalar yok olmaya mahkumdur.
Aynı durum lojistik sektörü içinde söylenebilir. Muazzam derecede artan talebin karşılanması adına, yeni yöntemler ve yeni teknolojiler kullanılmalıdır.
İnternetin yaygınlaşması ile birlikte insanlar 7/24 cep telefonları, tabletler ve bilgisayarları ile siparişlerini vermektedir. Lojistik sektörü de bu talebe karşılık vermek zorundadır.
Bu nedenlerle lojistik sektörü değişen dağıtım kanallarını kapsayacak birçok yeni hizmetle tanışmıştır. Bunların arasında “last mile” teslimat şekli en son olanıdır. Daha hızlı ve daha verimli teslimat yöntemleri benimsenmiş, bu yöntemleri uygulayanlar rekabette ayakta kalabilmiş, uymayanlar ise iflas etmişlerdir.
E-ticaret sektöründe büyük hacimlerdeki siparişleri kontrol edebilmek amacıyla gelişmiş yazılımlar kullanılmaktadır. E-ticaret sektöründe yer alan firmalar genel olarak Lojistik Firmalarından Hizmet almaktadır.
Ticaret bir anlamda geçmişten ders çıkarmak işidir. 1980’li yılların sonunda küreselleşme ve teknolojik gelişmeler başladı. Ülkemiz bu gelişmelere ayak uydurmada zorlandı. Hatta gecikti bile denilebilir. Otomasyon sistemleri ve teknolojinin diğer nimetleri 1990’lı yılların sonlarında doğru ülkemizde kullanılmaya başlandı.
Bu gecikmeden dolayı ülkemizdeki lojistik sektörü gelişmelere ayak uydurmada büyük zorluklar yaşadı.
Lojistik sektörü 2000’li yıllarda kendini toplardı ve adeta devrim sayılabilecek gelişmelere imza attı.
2010’lu yılların ortalarında mobil sektörü yaygınlaşmaya başlayınca ve sosyal medyanın yükselmesi ile birlikte alışveriş alışkanlıkları kökten değişti. Özellikle genç nüfusun alışveriş alışkanlıklarına göre lojistik sektörü değişmeye başladı.
İlk başlarda lojistik sektörü, genç ve teknolojiye aşina olan gençlere ulaşmakta zorlandı. Daha sonra altyapının kökten değişmesi ile birlikte bu sorun da aşılmış oldu.
Küresel ısınmanın baş göstermesi ile birlikte çevreye odaklı teknolojiler geliştirilmeye başladı. Bu duruma lojistik sektörü de ayak uydurmak zorunda kaldı.
Müşteri taleplerine yavaş cevap veren ve artan talepleri karşılayamayan firmalar yok oldular.
Tüm bu gelişmelerin sonucu olarak rekabet hiç olmadığı kadar zorlu olmaya başladı. Artan rekabet beraberinde yenilikleri ve gelişmeyi getirdi.
Artık günümüzde farklı uygulamalar ve teknolojiler var. Mesela Digital Forwarding kavramı ile birlikte, dijital platformlar üzerinden nakliye süreçleri yönetilebiliyor.
Otomatikleştirilmiş Depolama kavramıyla büyük operasyonlar çok kolay ve hatasız bir şekilde gerçekleştirilebiliyor.
Mobil Uygulamalar ve E-ticaret entegrasyonu ile lojistik sektörünün erişilebilirliği artıyor. Aynı zamanda kullanıcı deneyimi kavramı devreye giriyor.
Çevre dostu uygulamalar ile lojistik sektörü aynı zamanda çevreye de değer vermek zorunda.
Lojistikte Veri Analitiğinin Gücü Ve Kullanımı, ileri seviye tahmin teknikleri ve yazılımları ile operasyonel süreçler daha iyi yönetilebiliyor. Aynı zamanda karlılık ve sürdürülebilirlik daha fazla garanti altına alınıyor.
Bu yüzden lojistik sektörü sürekli olarak teknolojiye yatırım yapmak zorundadır. Yoksa acımasız rekabet ortamında ayakta kalamaz.
Lojistik performans endeksi ve Dünya Bankası verilerine göre Türkiye LPI puanını yükseltmek için daha rekabetçi politikalar izlemeli ve teknoloji yatırımlarına ağırlık vermeli. Potansiyel olarak ülkemiz lojistik sektöründe avantajlı konumda. Çünkü birçok limanı var. Üç tarafı denizlerle çevrili ve Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan bir konumda.
Ayrıca tarihi İpek Yolu ülkemizden geçiyor.
Ancak potansiyeli olmasına karşın, lojistik altyapısını geliştirmesi gerekiyor. Mesela daha büyük limanlar inşa etmesi gerekiyor. Daha çok demiryolu ağına ihtiyacı var.
İleri teknoloji ile donatılmış yeni nesil lojistik merkezlerine ihtiyacı var. Hatta bu merkezlerin çok sayıda olması bizi rekabette üst noktalara taşıyabilir.
Her ne kadar jeopolitik olarak büyük avantajlara sahip olsak da, önümüzde kat etmemiz gereken daha çok yol var. Çünkü tek başına jeopolitik konumun avantaj olması bir işe yaramıyor.
Türkiye’nin lojistik sektöründe dünya çapında rekabet edebilmesi için:
• Gelişmiş bir altyapıya ihtiyacı var.
• Yenilikçi ve modern teknolojileri daha fazla kullanmalı.
• Yeni nesil lojistik merkezlerine ihtiyacı var.
• Yüksek düzeyde kaliteyi yakalaması gerek.
• Etkin Gümrük işlemlerini devreye sokması gerek.
• Sürdürülebilir ve çevre dostu uygulamalara daha fazla yatırım ve zaman ayırması gerek.
1996 yılında Gümrük Birliği Anlaşması ile birlikte Türkiye büyük bir ticaret atağa kalkmıştı. Bu anlaşma sayesinde ülkemizin sanayisi büyük bir ivme kazandı.
Ancak bir sorun vardı.
Gümrük birliği anlaşmasını; tarım, hizmetler ve kamu alımları gibi alanlar kapsamıyordu. Ayrıca Avrupa Birliğinin üçüncü ülkelerle yaptığı Serbest Ticaret Anlaşmalar(STA) da bu anlaşmaya dahil değildi. Bu nedenlerden dolayı Türkiye aslında dezavantajlı konumdaydı.
Bu sorunun çözümü olarak Türkiye, AB ile paralel kendi STA’larını yapmaya başladı. Günümüze kadar 29 ülke ile STA anlaşması imzalandı. Bu anlaşmalardan 21’i yürürlüğe girdi. Bu sayede ülkenin ticaret hacmi arttı. 2019 yılında ticaret hacmi %140 artış göstermişti.
Günümüzde ise Türkiye hala 17 ülke ile STA müzakerelerini sürdürmektedir. Bu ülkeler arasında; ABD, Çin, Hindistan, Japonya gibi büyük ekonomiye sahip ülkeler vardır.
Türkiye’nin Dış Ticarete birçok katkısı bulunmaktadır. Meksika Serbest Ticaret Anlaşması ile birlikte her iki ülkede de ticaret hacmi artmıştır.
Anlaşma yapılan ülkelere katkı olarak ticaretin gelişmesini sağlamıştır.
Birçok ülke ile yapılan ticaret anlaşması sonunda yatırım çekme potansiyeli artmıştır.
Serbest ticaret anlaşmaları sayesinde Güney Kafkasya bölgesindeki ekonomik etkinlik artırılmıştır.
Dünya genelinde rekabet gücünün gelişmesine katkıda bulunmuştur.
Türkiye tarih boyunca bulunduğu stratejik konumdan dolayı büyük bir ticari potansiyel bünyesinde barındırmıştır. Günümüzde bu potansiyel hala varlığını sürdürmektedir.
Ancak teknolojik ve altyapı yatırımları gibi sorunlar yüzünden ülkemiz bu potansiyeli sonuna kadar değerlendirememektedir. Her ne kadar ülke içinde lojistik sektörü gelişmiş olsa da, uluslararası düzeyde rekabet edecek düzeye henüz gelememiştir.
2022 yılında 36,6 milyar dolarlık hizmet ihracatı, ülkemizin ne denli büyük bir potansiyele sahip olduğunu göstermektedir.
Ancak eğitim ve iş geliştirme, altyapı yatırımları ve teknolojinin kullanımı gibi sorunların bir an önce çözülmesi gerekmektedir.
Eğer bu sorunlar çözülürse, ülkemiz küresel pazarda büyük bir avantaj elde edecek ve zorlu rekabet ortamından başarı ile çıkabilecektir.
40ayak ile Lojistik İşlemlerinizi Dijital Platformlara Taşıyın!
Farklı uygulamalar ve teknolojilerin kullanımı arttıkça, lojistik sektöründe de dijitalleşme kaçınılmaz hale geldi. Digital Forwarding kavramı ile birlikte, nakliye süreçlerini dijital platformlar üzerinden yönetmek artık mümkün.
40Ayak olarak, lojistik işlemlerinizi dijital platformlara taşıyarak size birçok avantaj sunuyoruz:
Hemen denemek için 40ayak Web Sitesini ziyaret edin veya Bize Ulaşın!
40ayak ile Dijital Lojistiğin Keyfini Çıkarın!